MS ve Unutkanlık
MS hastalığının seyrinde çeşitli düzeylerde unutkanlık ve kronik yorgunluğun ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Barış Topçular, hastalığın modern tıbbın imkanlarıyla daha iyi bir şekilde tedavi edilebildiğini söyledi.
Genç erişkinlerde nörolojik özürlülüğe neden olan MS’de (Multipl skleroz), vücut kendi sinir dokusunu bir mikrop gibi algılayıp reaksiyon göstermektedir. Hastalığın temel özelliği akson denilen sinir hücrelerinin birbirleriyle iletişim kurmasını sağlayan sinir hücresi uzantılarının hasarlanmasıdır.
MS merkezi sinir sisteminde beyin, göz siniri ya da omurgayı etkileyebilir. Şişli Florence Nightingale Hastanesi, Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Barış Topçular, hastalığın en sık 20 – 40 yaş arasında görüldüğüne ve MS’e neden olan etmenlerin halen net olarak bilinmediğine dikkat çekiyor.
Nasıl ortaya çıkar?
MS, genetik yatkınlığı olanlarda çevresel faktörlerin etkisiyle meydana geldiği düşünülmektedir. Hastalık ilk başlangıç döneminde genelde duysal ya da görsel semptomlarla kendini gösterir. Bir gözde göz hareketlerinde ağrıyı takip eden bulanık görme veya renklerde soluklaşma gibi görsel belirtiler olabileceği gibi vücudun bir yarısında (örneğin sağ kol ve bacak) ya da belden aşağısında his kaybı, hissetmeme ya da tam aksine uyuşma – karıncalanma gibi yakınmalarla gösterebilir.
Hastalık seyrinde bazen güçsüzlük, kuvvet kaybı gibi yakınmalar da sık görülebilmektedir. Bunlar tıpkı duysal yakınmalarda olduğu gibi vücudun bir yarısını ya da belden aşağısını ya da her iki kol ve bacağı etkileyebilecek şekilde olabilir.
Omuriliği de tutabiliyor
Hastalık beyincik bölgesini etkilediğinde ise genellikle denge bozukluğu ve baş dönmesi gibi yakınmalar yaşarlar. Omuriliği de tutabilen MS, bu bölgeyi etkilediğinde tuvalete çıkma zorluğu ya da tutma zorluğu gibi yakınmalar ya da bacaklarda güçsüzlük ve his kaybına neden olabilir. Son yıllarda önem verilen bir nokta da MS hastalığı seyrinde görülen unutkanlıktır. Hastalık seyri süresinde hastaların yarısına yakınında çeşitli düzeylerde (hafiften ağıra kadar) unutkanlık yakınmasının ortaya çıkabildiğini göstermektedir. MS hastalarında yine önemli bir diğer yakınma kronik yorgunluktur. MS hastaları aynı zamanda uyku bozukluklarını da sık yaşamaktadır.
MR incelemesiyle tanı konur
MS tanısı, esas olarak klinik verilere yani hastanın şikâyetleri ve muayene bulgularına dayanır. Hastanın yakınmaları ve muayene bulgularından sonra tanıda en temel yöntem MR incelemesidir. MR incelemesinde MS hastalığıyla uyumlu plak diye tabir edilen lezyonların hastalığın tutulum yaptığı yere göre beyinde, göz sinirinde ya da omurilikte görülmesi beklenmektedir. Yine nadir olmayarak bazı durumlarda ileri inceleme olarak halk arasında bel suyu olarak da bilinen beyin- omurilik sıvısı incelemeleriyle değerlendirme yapılabilmektedir.
Koruyucu tedaviler
Hastalığın erken dönemde tanınması ve koruyucu tedavinin erken başlamasıyla hastalarımız MS’nin olası etkilerinden mümkün olduğunca korunabilirler. Günümüzde iğne ve hap şeklinde olmak üzere farklı koruyucu tedavi seçenekleri vardır. Bu ilaçlardan biri tercih edilirken hastanın klinik özellikleri ve hangi tedaviyi daha rahat kullanabileceği göz önünde bulundurulur. MS, günümüzde gençlerde sık görülen nörolojik hastalıklardan biridir, tedavisiz kaldığında önemli sekellere neden olabilen hastalık, günümüzde en çok araştırmanın yapıldığı hastalık alanlarından biridir. MS hastalığı modern tıbbın imkânları ve güncel tedavi seçenekleri sayesinde erken tanı ve tedaviyle çok daha iyi bir şekilde tedavi edilebilmektedir.
Tuz ve şekerden uzak durun
Kortizon türevli ilaçların kullanılması, atak tabir edilen nörolojik alevlenmelerin tedavisidir. Genellikle klinik tablonun ağırlığına göre birkaç hafta kadar değişen sürelerde verilir ve bu dönemde hastalar tuz ve şekerden uzak durmalıdır. Örneğin bacaklarında geçirdiği ataklara bağlı katılık olan bir hastada kas gevşetici ilaçlar kullanılabilir, idrarla ilgili sorunu olan hastalarımızda idrar tutmaya ya da yardımcı çeşitli farklı tedavi yaklaşımlarıyla yakınmalarını azaltabiliyoruz.